ZEYTİN AĞACININ ANAVATANI VE TARİHÇESİ
Oleacea familyasının bir üyesi olan zeytinin (Olea europaea L.) tarihi milattan on bin yıl öncesine dayanır. Anavatanı, Güneydoğu Anadolu Bölgesini’ni de içine alan Yukarı Mezopotamya ve Güney Ön Asya’dır. Bugünkü Akdeniz’de kök salan zeytin M.Ö. 4000 lerde ilk defa Samiler tarafından ıslah edilmiş ve kültüre alınmış.
Zeytinin dünyaya yayılışı üç yoldan olmuştur. İlk olarak Batı Anadolu’ya ve oradan da Ege Adaları yoluyla Yunanistan, İtalya, Fransa ve İspanya’ya kadar uzanmıştır. İkinci olarak Suriye ve Mısır üzerinden Tunus ve Fas’a ilerleyerek Akdeniz’in tüm kıyılarına yayılmıştır. Üçüncü olarak Irak ve İran üzerinden Pakistan ve Çin’e ilerlemiştir. 16. Yüzyılda İspanyollar tarafından Güney ve Kuzey Amerika’ya götürülmesi ile zeytinin dünyadaki yayılışı tamamlanmıştır.
Yayıldığı her yerde çok değer görmüş zeytin. İnsanlığa tanrının bir armağanı olarak kabul edilmiş ve değeri o kadar kutsanmış ki Mısır Güneş Tanrısı Ra’nın mezarına ışık kaynağı, tarihte kralların asası, din adamlarının kutsal yağı olmuş.
Eski Ahitte Nuh’ a zeytin dalı getiren güvercin sayesinde barışın simgesi; İbranice yazılmış bir İncil kitabı olan hakimler kitabına göre ağaçların kralı, tufana direnmesiyle ölümsüzlüğün sembolü olmuş zeytin. Efsanelere konu olmuş, masallara destanlara kahraman olmuş zeytin. Her topluluk bir inanç geliştirmiş zeytine dair. Kutsanmış, saygı görmüş, el üstünde tutulmuş
Günümüzde ilaç endüstrisinin bu kadar gelişmiş olmasına karşın bir kaşık zeytinyağının birçok yararı olduğu düşünülür. Zeytin ağacı akıl ve zaferin, zeytin dalı barışın, zeytinyağı da saflık ve sadeliğin sembolü olmuştur.